AMORAL.MLL.FI.

27 Şubat 2008 Çarşamba

Bu kadın düşmanlığı niye?

Mine G. Kırıkkanat 27.02.2008
Bu kadın düşmanlığı niye?

Çin Halk Cumhuriyetinin efsane lideri Mao Ze Dong, gençlik iksirini yaşı ilerledikçe daha genç metreslerde arayan erkeklerdendi.

Üstelik, ömrünün bitimine doğru artık tedavi edilemeyen ileri derecede frengiden mustaripti ve cinsel ilişkiden bulaşan bu hastalık dolayısıyla kadınları cezalandırmak ister gibi,
cariye aldığı, sonuncuları 15-16 yaşındaki genç kızlara da frengi bulaştırmaktan adeta zevk alıyordu.

İnanılır gibi değil, ama doğru. Mao hakkında okuduğum dört beş biyografide altı çiziliyor bu rezilliğin.

***

Günümüzde, ortalama yaşam süresinin Japonyada 84e dayandığı ve Fransada 100 yaşını aşan nüfusun 20 bin 115 olduğu düşünülürse... Mao Ze Dongun kullandığı gençlik iksirinin ömrünü uzatmadığını söylemeye bilmem gerek var mı?

Adının Çincedeki anlamı da,
Doğuyu Nemlendiren Kıl (Mao kıl, Ze nem, Dong doğu, demek oluyor...) bir tuhaf olan Mao, 83 yaşında, içten dıştan çürümüş, üstelik feci biçimde bunamış olarak öldü.

ABD
nin yakın zamanda kamuya açtığı son 35 yılın devlet arşivlerinden, Maonun kadınlara beslediği acayip nefrete dair de bir kanıt çıktı:

1973 yılında Vietnam Savaşı bataklığında debelenen ABD, komünist Çin
e doğru bir açılım sergiler. İki ülkenin yakınlaşmasındaki anahtar tarih, şubat ayında Çindeki ünlü Yasak Kentte buluşan Henry Kissinger ile Mao Ze Dongun ikili görüşmesidir.

Havana purolarıyla tütsülenip bol içkiyle sulanan görüşmede Kissinger, sabaha karşı lafı Çin
e olası bir Rus saldırısına getirir. Mao, Böyle bir ihtimale hazırlanıyoruz ama bir sorunum var, der. Çinli kadınlardan çok azı savaşmasını biliyor. Zaten düşünüyorum da, madem ülkelerimiz arası ticareti geliştirmekten söz ediyoruz, size 10 milyon Çinli kadın göndersem, ne iyi olur... Burada tavşanlar gibi üremezler, sizin oraları da mahvederlerdi!

Görüşmede hazır bulunan üst düzeydeki bir Çin Komünist Partisi üyesi, cesur bir çıkışla sarhoş Mao
dan sözlerini geri almasını ve çevirmen Çinli kadından özür dilemesini ister, dediğini de yaptırır. Ancak aynı parti üyesine Maonun kadınlara ettiği hakaretin görüşme kayıtlarından çıkarılacağını temin eden Kissinger, tabii ki sözünü tutmaz...

***


Çin
den Maçine, dünyada yaygın bir kadın düşmanlığı, düşmanlık olmadığı yerde de bir aşağılama, küçümseme, en azından ayrımcılık var. Öylesine yerleşik bir kültür ki bu, özellikle İslam ülkelerinde olduğu gibi bazen kadınları aşağılamaya bile gerek kalmıyor, kafalarına kazınan, içlerine işlenen günah zihniyetiyle zaten kendi kendilerini eziyor, ayırıyor, hatta başkaldıran hemcinslerini de bizzat kadınlar bastırıyor.

Türkiye
deki türban kaosunun birinci gününde, üniversite kapılarında yapılan televizyon röportajlarını izledim. Bazı üniversitelerin kapısına türbanlı kız öğrencilerden önce türbancı erkek grupları dayanmış, girerken türbanını çıkaranlara Açma! Hakkına sahip çık! diye baskı yapıyorlardı.

Kadın tesettürüne yönelik bu erkek militanlığının, kendi cinsiyetine tanıdığı pek çok hakkı kadınlığa tanımayan erkekçe zihniyetin, düpedüz bir
kadın düşmanlığı olduğunu düşünüyorum.

***

Her düşmanlığın ardında ya korku vardır, ya da aşağılık duygusu...

Kadını
namusumsun diye kapatanların, gerçek bilime husumet beslemeleri de boşuna değil, çünkü genetik bilimi ilerledikçe, insanlık geleceğinin dişi olacağı ortaya çıkıyor.

2004 yılında Tokyo Üniversitesi
nde başlayan deneylerle, dişi memelilerin erkek kromozom olmaksızın üreyebildiği anlaşıldı. Erkeklere bir değil, iki kötü haber var: Dişiler, kendi aralarında çoğalabiliyor, ama erkekler çoğalamıyor, bir. Dişilerin, erkek spermine gerek kalmadan doğurduğu tüm yavrular, dişi oluyor, etti iki...

Genetik bilimi, zaman içinde XY erkek kromozomlarından Y
nin genetik haritadan silineceğini ve insanlığın sadece XX kromozomlarından, yani kadınlardan oluşacağını öngörüyor.

Acaba diyorum, bazı erkeklerin korku çıkışlı kadın düşmanlığı, bilinçaltında bu genetik bilgiyi taşıyan cinsin
korunma içgüdüsü olabilir mi?

Norveç'ten zorla evlilik 'yardım hattı'

Norveç'ten zorla evlilik 'yardım hattı'

Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslüman göçmenlere uygulanan entegrasyon politikalarının önündeki en büyük engellerden biri töre ve gelenekler. Norveç göçmen sorununun önemli gündem maddelerinden biri olan zorla evlilikle mücadele için aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 6 ülkede özel yardım büroları açıyor. Kökenlerinin bulunduğu ülkelere götürülerek aileleri tarafından evliliğe zorlanan Norveç vatandaşları bu yaz açılması planlanan ofislere başvurarak yardım isteyebilecek. Ankara'da hizmet verecek büro İran için de merkez olacak.

Sabah Gazetesi 27 Şubat 2008, Çarşamba