AMORAL.MLL.FI.

28 Ağustos 2008 Perşembe

Töre cinayetlerine "aile meclisi kararı" kriteri



Töre cinayetlerine "aile meclisi kararı" kriteri

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, töre cinayetlerinde "aile meclisi kararı' alınmış olmasını şart koştu. Yargıtay'ın bu kararına göre, "aile meclisi'nin verdiği karar sonrası cinayet işlendiği ispatlanmazsa sanıklar "töre' suçundan hüküm giymeyecek ve daha az ceza alacaklar.

Yargıtay, verdiği kararda, "Kardeşe, çocuğa ve gebe olduğu bilinen maktüleye karşı işlenen öldürme suçunun alınan aile meclisi kararı sonucu gerçekleştirildiğini gösteren kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı bu nedenle suçun töre saikiyle işlendiğinden söz edilemeyeceği anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK'nun 82/1-d-e-f maddeleri yerine 82/1-d-k maddeleri uyarınca karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir" görüşünü dile getirdi.

Yargıtay'ın verdiği bu kararın ardından töre cinayetlerinde "aile meclisi" kararı alınmış olması kriteri aranacak. Töre cinayetlerine ilişkin yapılacak olan soruşturma sonrasında "aile meclisi' kararı alındığı ispatlanırsa, azmettirenler suçundan mahkum olacak. Bu suçlarda "aile meclisi' kararı alındığı ispatalanamazsa suça azmettirenlerin beraat etmesinin önü açılacak.

"BU KARAR, HAK ETTİĞİ ELEŞTİRİYİ ALACAKTIR"

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin töre cinayetlerine ilişkin verdiği bu kararı aynı dairenin üyesi olan Salih Zeki İskender eleştirdi. İskender, töre cinayetlerine ilişkin düzenlenen bir sempozyumda bu kararı eleştirerek, "Töre cinayetlerine uygulanan yasa maddesi işlevsiz hale gelecek" dedi.

TÖRE CİNAYETLERİNE AZMETTİRENLERE GÜN DOĞACAK

İskender, bu karar yüzünden töre cinayetlerine azmettirenlerin beraat edebileceğini de belirtti. Yargıtay'ın bu kararının yerleşmeyeceğini ve öğretiden hak ettiği eleştiriyi alacağını umduğunu kaydeden İskender, "Sosyolojik bir kurum olarak "aile meclisi' gibi bir kurum yoktur. Sosyolojik olarak, olmayan bir kurumun varlığından söz edilemezse, vereceği kararın aranması da doğru olmaz" dedi.

"AİLE MECLİSİ KARARI, SUÇUN KANITININ ZORUNLU UNSURU DEĞİL"

İskender, konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:

"Töre saikiyle öldürme adı üstünde bir saik suçudur. "Çok failli bir suç' değildir. Çoğunlukla öldürülecek ve öldürecek olan aile meclisi kararlarına konu olduğu bir gerçektir. Ancak kişinin tek başına bu kararı alması olanaklıdır. Yeter ki töre saikiyle öldürme eylemini gerçekleştirmiş olsun. Bu bakımdan, öğretide ve uygulamada ileri sürülen görüşlerin aksine "aile meclisi kararı' töre sakinin bir kanıtı sayılabilirse de suçun zorunlu unsuru değildir. "Aile meclisi kararı' varsa bu karara katılanların hukuksal konumları "suça katılma' kurallarıyla çözülmesi gereken bir sorundur. Failde "töre saikinin' bulunduğunun kabul edilebilmesi için, ölüm kararının "aile meclisi' tarafından alınması, suçun aile mensubu bir kişiye işlettirilmesi, mağdurun çoğunlukla aile bireyi olması ve törelere göre "meşru' sayılan bir davranış nedeniyle gerçekleştirilmesi gibi (evlilik öncesi cinsel ilişki, zorla evlenmeye karşı çıkma gibi) ölçütlerden yararlanılabilirse de, bunun somut olayda tespiti oldukça güç görünmektedir. Özellikle öldürülenlerin yakınları, suça katılmasalar bile törenin kurallarına boyun eğerek bu nedenle yakınlarının öldürülmesine göz yummakta ve davaya katılmadıkları, gerçeğin ortaya çıkarılmasında adli makamlara bilgi vermedikleri genellikle gözlenmektedir."

(ANKA)



http://www.sabah.com.tr/haber,03F74A003F2A4E5FB385FB030F9118BA.html

14 yaşında evlendirip zorla gerdeğe soktular

14 yaşında evlendirip zorla gerdeğe soktular

28 Ağustos 2008

Şefik DİNÇ Esma ÇAKIR İSTANBUL

14 yaşında evlendirip zorla gerdeğe soktular
Annesi babası boşanınca 14 yaşındaki F.K.’nın velayeti annesi Elmas O.’ya verildi. İlköğretimi bitiren F.K., eğitimini sürdürmek istiyordu.

Ancak annesi onu zorla 22 yaşındaki inşaat işçisi Osman B.’yle evlendirdi. İmam nikáhı kıyıldı, düğün yapıldı. Kızını uzun süredir göremeyen Yüksel K.’nın şikáyeti üzerine, anne, damat ve onun babası gözaltına alındı. Polis merkezine getirilen gelin F., "Zorla alıkoydular" dedi.

YÜKSEL K. ile Elmas O., beş yıl önce boşandı. Üç çocuklarının velayeti babanın rızasıyla anneye verildi. Elmas K., büyük kızını 16 yaşında evlendirdi. Bu yıl 8’inci sınıfı bitiren küçük kızı F.’nin de liseye gitmesine gerek görmedi. Ancak eğitime devam etmek isteyen F., babasına kısa mesaj çekerek, "Lütfen beni yanına al. Şu an ağlıyorum. Annem beni evden kovuyor" diye yardım istedi. Yüksel K., ’tatsızlık çıkmasın’ diye eski eşinin evine gitmedi. Kızına, "Seni sonra alırım" diye mesaj gönderdi. F.’nin çabaları işe yaramadı. Elmas O., 22 yaşındaki inşaat işçisi Osman B.’nin babası Mustafa B.’yle anlaştı. Pazar günü, Zeytinburnu’ndaki Yıldız Düğün Salonu’nda düğün yapıldı.

Zorla evlendirildim

Bir fabrikada çalışan Yüksel K., rızası olmadan kızının evlendirildiğini duyunca Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılığın talimatı üzerine başvurudan üç saat sonra Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Elmas O., damat Osman B. ve babası Mustafa B.’yi gözaltına aldı. Bilgisine başvurulmak üzere F.K. de emniyet müdürlüğüne getirildi. Polise zorla evlendirildiğini söyleyen F.K., "Aile beni zorla alıkoydu. Tehdit edildim. Zorla ilişkiye girmek zorunda kaldım" diye ifade verdi. Bunun üzerine Elmas O., Osman B. ve Mustafa B. adliyeye sevkedildi.

Anne Elmas O., savcılıktaki ifadesinde kızının yaşının, kimliğinde göründüğü gibi 14 değil 16 olduğunu öne sürdü. Savcılık, tekrar annesinin evine gönderilen F.’nin yaşının tespit edilmesini beklemek için üç şüpheliyi serbest bıraktı.

Kızının pazar günü evlendirildiğini duyduğunu söyleyen Yüksel K., "O gün salona gidip tatsızlık çıkarmak istemedim. Kanuna göre 14 yaşında bir kızın evlendirilmesi yasak. Hemen savcılığa başvurdum ama serbest bırakıldılar" dedi. Amacının kızını alarak eğitimini devam ettirmek olduğunu belirten Yüksel K., eski eşine öfkesini, "Kızım Anadolu Lisesi sınavlarına girmiş. İyi de puan almış. Ama karar veremeden evlendirdiler. Eski eşimin okuma yazması bile yok. Onun verdiği karara nasıl güvenilir?" diyerek dile getirdi. Düğün salonunun yetkilisi ise, "O gün çok telaşlılardı. Zaten düğünü de bir saat erken bitirdiler. Düğünden önce kızın babasının fotoğrafını göstererek, ’Bu adam gelirse içeri almayın’ dediler. Nedenini şimdi anladık" dedi.

Kanuna göre bu evlilik yasak

Türk Medeni Kanunu’nun 124’üncü maddesinde, erkek veya kadının 17 yaşını doldurmadan evlenemeyeceği belirtiliyor. Ancak olağanüstü durumlarda ve çok önemli bir sebep gösterilirse, 16 yaşını doldurduktan sonra hákim evlenmelerine izin verebilir. Karardan önce ebeveynler ya da vasi muhakkak dinlenir. Kanunun 152’nci maddesi ayrıca kimsenin zorla evlendirilemeyeceği şartını koyuyor. Zorla evlendirilirse savcılığa başvurma hakkı doğuyor. Yasanın evlenmesine izin vermediği yaşta evlendirilen kişi, cinsel birleşmeyi reddedebiliyor. F.K.’nin kemik yaşı 14 çıkarsa Osman B., cinsel istismar ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarından yargılanabilir.