AMORAL.MLL.FI.

23 Nisan 2008 Çarşamba

Kamereya çektiği için İtalyan sanatçıyı öldürmüş

Kamereya çektiği için İtalyan sanatçıyı öldürmüş

Gebze'de öldürülen İtalyan sanatçı Bacca'nın yürüyüşünü görüntülemek için yanında taşıdığı kamera nedeniyle öldürüldüğü ifade edildi.

Gelinlikle çıktığı barış yolculuğu sırasında Gebze'de tecavüz edilerek öldürülen İtalyan sanatçı Pippa Bacca'nın yürüyüşünü görüntülemek için yanında taşıdığı kameranın ölümüne sebep olduğu ortaya çıktı. Katil zanlısı Murat K.'nin ifadesinde Bacca'yı hayat kadını zannettiğini belirterek, "Birlikte olmak istedim, beni sürekli kameraya kaydetti. Beni rezil edeceği korkusuyla öldürüp kamerasını da aldım" dediği öğrenildi.

SUÇUNU İTİRAF ETTİ

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde otostop yaparken öldürülen İtalyan sanatçı Pippa Bacca'nın katil zanlısı Murat K.'nın ifadelerinde ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Gebze M tipi cezaevinde özel bir hücreye konulan ve olayın pişmanlığını yaşayan Murat K.'nin (38) ifadesinde suçunu itiraf ettiği ve Bacca'yı hayat kadını zannettiği, kendisini görüntülediği için öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

Murat K.'nin ifadesinde " Olay gecesi otoyolda giderken, gelinlikli bir kadın birden karşıma çıktı. Bana almam için işaret edince arabayı durdurdum. Kendisini arabaya aldım. Dilini bilmiyordum. Hayat kadınına benziyordu. Bir süre gezdikten sonra kendisiyle ilişkiye girmek istediğimi söyledim. Elinde küçük kamerası vardı. Bindiği andan itibaren çekim yapıyordu. Teklifimi kabul etmeyince elindeki kameranın yaşananları kaydettiğini biliyordum. 'Beni rezil eder, şikayet eder veya teşhir eder' diye korktum. Bir anda kendimden geçtim. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Çok pişmanım " dediği belirtildi.

Zanlı Murat K.'nin öldürdüğü kişinin İtalyan sanatçı Pippa Bacca olduğunu bilmediğini olayı sonradan öğrendiğini belirterek , "Her şey o kamera yüzünden oldu " şeklinde ifade verdiği ifade edildi.

Emekli polisten ailesine terör operasyonu gibi saldırı

10.16 | 23.4.2008 Milliyet Gazetesi

Emekli polisten ailesine terör operasyonu gibi saldırı

Tahsin ÜLKER/ADANA, (DHA)

ADANA’nın Ziyapaşa Mahallesi, cinnet geçiren emekli özel harekat polisinin, gece yarısı ailesine karşı düzenlediği el bombalı kalaşnikoflu saldırısıyla sarsıldı.

Tüm emekli ikramiyesini genç sevgilisiyle yiyen 3 çocuk babası emekli polis memurunun terör operasyonunu andıran saldırısında 20 yaşındaki oğlu parçalanarak can verirken, 48 yaşındaki eşi Necmiye Yılmaz, 46 yaşındaki baldızı Hanife Avcı ve Hanife Avcı'nın 9 yaşındaki kızı Emine Avcı yaralandı.

Olaydan sonra otomobiliyle kaçan 50 yaşındaki emekli polis memuru Hasan Yılmaz, yolda jandarma karakoluna giderek teslim oldu. Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Necmiye Yılmaz'ın hayati tehlikesinin sürdüğü, diğerlerinin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.


Olay, bugün saat 02.00 sıralarında Ziyapaşa Mahallesi Güney Kıyıboyu Caddesi 50 numaradaki 2 katlı evin birinci katında meydana geldi. İddiaya göre 4 yıl önce emekli olan Hasan Yılmaz, mesleğinden ayrıldıktan hemen sonra 16 yaşındaki soyadı öğrenilemeyen Ayşe adında bir kızla ilişki kurdu. Kocasının, küçük bir kızla ilişkisi olduğunu öğrenen Necmiye Yılmaz da boşanma davası açtı. Sevgilisiyle ilişkisini ilerleten Hasan Yılmaz, tüm emekli ikramiyesini ve çiftçilik yapan babasından miras kalan parayı kendisinden 30 yaş küçük sevgilisiyle harcadı. Ayşe, 2 yıl birlikte yaşadığı emekli polisi, parası bitince terk edip ailesinin bulunduğu Amasya’ya gitti. Sevgilisinin peşinden bu kente giden Hasan Yılmaz, genç kadının kendisini şikayet etmesi üzerine Adana’ya döndü.

GERİ DÖNDÜĞÜ EŞİ AFFETTİ


Hasan Yılmaz, genç sevgili uğruna terk ettiği evine dönüp, boşanma davası açan eşinden af diledi. Necmiye Yılmaz da boşanma davasından vazgeçip eşiyle barıştı. Yılmaz çifti, 1 ay önce yine Ayşe konusunda tartışıp kavga edince, Necmiye Yılmaz üniversite öğrencisi oğlu 18 yaşındaki Ali Rıza ve ÖSS’ye hazırlanan diğer oğlu Mustafa’yı alıp, Ziyapaşa Mahallesi’nde oturan kızkardeşi Hanife Avcı’nın evine gitti. Ali Rıza daha sonra evli olan ablası Ayşe’nin evine geçerken, Mustafa ise annesiyle birlikte teyzesinin evinde kaldı.
Emekli Polis memuru Hasan Yılmaz baldızının evine gidip, eşinden evine dönmesini istedi. Olumsuz yanıt alan Yılmaz, “Eğer gelmezsen seni de bombalarım, sana kapısını açan yakınlarını da” diye tehdit edip, eşiyle tartışmaya başladı. Evin çağrılan polisin araya girmesiyle yatışan tartışmanın ardından, Necmiye Yılmaz eşiyle birlikte evine döndü. Ancak 2 gün önce yine aralarında kavga yaşanınca eşini polise şikayet edip, kendisini sürekli ölümle tehdit ettiğini belirterek, yine kızkardeşinin evine gitti. Borçlandığı için emekli maaşına da haciz konulan Yılmaz, iddiaya göre cinnet geçirdi.

TERÖR OPERASYONU GİBİ


Beyaz bir otomobille saat bugün 02.00 sıralarında eski görev yaptığı Bağlar Polis Merkezi’ne yaklaşık 300 metre mesafede bulunan baldızının evine gelen Yılmaz, 2 odanın penceresinden içeriye 2 parça tesirli el bombası atıp, kalaşnikof tüfekle de içeriyi taradı. Gecenin sessizliğini bozan patlamalarla birlikte evde yangın çıktı. Yılmaz, kalaşnikof silahta mermi bitince eve 2 el bombası daha atıp otomobille kaçtı.
Mahallede büyük paniğe neden olan saldırının ardından olay yerine gelen itfaiye, yangını kısa sürede söndürdü. Saldırıda salonda uyuyan çiftin oğlu Mustafa Yılmaz parçalanarak can verirken, Necmiye Yılmaz, kızkardeşi Hanife Avcı ve Hanife'nin kızı Emine yaralandı. Yaralananlar, komşuları tarafından güçlükle dışarıya çıkarıldı. Ağır yaralanan ve vücudunun büyük bir bölümünde şarapnel parçası bulunan Necmiye Yılmaz, “Bizi bombalayıp gitti. Oğlum yanıyor. Kurtarın bizi, ciğerim yanıyor” diye feryat etti. Yaralılar ambulansla Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne götürüldü. Tedavi altına alınan yaralılardan Necmiye Yılmaz’ın hayati tehlikesinin sürdüğü, diğer yaralıların sağlık durumunun ise iyi olduğu belirtildi.

BOMBALARDAN BİRİ PATLAMAMIŞ

İtfaiye ekipleri soğutma çalışmalarını sürdürürken, fark edilen patlamamış bir el bombası, yaşanan kısa süreli paniğin ardından bomba uzmanları tarafından fünye ile patlatılarak imha edildi. Ardından başka bomba olabileceği düşüncesiyle evde ve çevrede köpeklerin de yardımıyla bomba araması yapıldı ancak bulunamadı. Güvenlik sağlandıktan sonra eve giren görevliler, Mustafa Yılmaz’ın parçalanmış cesedini alıp, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürdü. Yapılan incelemede, evde çok sayıda boş kovan bulundu. ölen Mustafa Yılmaz’ın kaldığı odanın duvarında bir delik oluşması dikkat çekti. Ayrıca, evin duvarlarında onlarca mermi ve şarapnel parçası izi görüldü. Adana Emniyet Müdürü Arif Akkale de olay yerine gelerek bilgi aldı.
Gerçekleştirdiği bombalı kalaşnikoflu saldırının ardından kaçan emekli polis memuru, Kozan İlçesi’ne giderken yolda Hakkıbeyli Jandarma Komutanlığı’na teslim oldu. Hasan Yılmaz, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Lezbiyen ilişki internete düştü

Lezbiyen ilişki internete düştü

23 Nisan 2008

Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)


Antalya'nın Kumluca ilçesi ilköğretim okuluna giden iki kız kardeşle lezbiyen ilişkiye giren 21 yaşındaki D.K ve 16 yaşındaki kız arkadaşı H.N.C'nin olayı ile çalkalanıyor.

ANTALYA'nın Kumluca İlçesi, 21 yaşındaki D.K. ve kız arkadaşı 16 yaşındaki H.N.Ç'nin, ilköğretim okuluna giden iki kız kardeşe ‘lezbiyen taciz’de bulunduğu iddiasıyla çalkalanıyor. Evli ve bir çocuk annesi D.K ile kendisinden 22 yaş büyük eşi R.K. tutuklandı. H.N.Ç ise yaşı küçük olduğu için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

17 yıl önce Romanya'dan İstanbul'a gelen G.E. burada tanıştığı polis Yusuf S. ile evlendi. Yusuf S.'nin meslekten atılınca çift, Antalya'nın Kumluca İlçesi'ne taşındı. Eşinin memleketi Kumluca'da mutlu bir hayat süren G. ve Yusuf S. çiftinin, bugün yaşları 13 ve 14 olan iki kız çocuğu dünyaya getirdi. Polislikten atıldıktan sonra işyeri açıp Bağ- Kur'lu olan eski polis Yusuf S., 5 yıl önce yaşamını yitirince aile ortada kaldı.

G.S., uzun uğraştan sonra kendisi ve çocuklarına dul ve yetim maaşı bağlattı ve ilçeye uzak bir semte taşındı. Ancak çocuklarının okula başlamasıyla ilçe merkezine yerleşmek zorunda kalan ve ev kiralayan G.S., aldığı maaş yetmeyince bir börekçi dükkanında çalışmaya başladı.

20 gün kadar önce, ilköğretim okulu 6'ncı sınıf öğrencisi 13 yaşındaki B.S. ile 7'nci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki B.S'nin saçlarında bit gören G.S., komşusu D.K.'den yardım istedi. Kızlarının saçlarını ilaçlayan G.S., evli olan komşusuna, onlara banyo yaptırmasını, kendisinin işe gideceğini söyledi.

BANYODA LEZBİYEN TACİZ

Kızları evine götüren D.K., o sırada evde olan kız arkadaşı H.N.Ç. ile birlikte iki kardeşi banyoya soktu. Banyo yaptırırken, çocukların göğüslerini okşayan, öpen ve elle tacizde bulunan D.K. ile H.N.Ç., bu sahneleri cep telefonlarıyla görüntüye aldı.

Akşam olanı biteni anneleri G.S.'ye anlatan kız kardeşler, o gün taciz yüzünden okula da gidemediklerini söyledi. Bunun üzerine komşusu D.K.'nin evine giden anne G.S. olup biteni sordu. D.K.'nin, “Çocukları taciz etmedik, sadece banyoda şakalaştık” demesi üzerine G.S. ikna oldu.

GÖRÜNTÜLER ELDEN ELE DOLAŞTI

Ertesi gün, kızlarının çıplak görüntülerinin cep mesajı ve e-mail yoluyla tüm ilçeye yayılması üzerine şoke olan G.S. polise giderek şikayette bulundu.

Gözaltına alınan 3 kişiden D.K. ve toptancı halde çalışan eşi R.K. tutuklanırken, H.N.Ç, yaşı küçük olduğu için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yapılan incelemede fotoğrafların R.K.'ye ait bilgisayardan dağıtımının yapıldığı ortaya çıktı. Polis bu bilgisayara ve diğer kayıtlara el koydu.

D.K.'nin, internette bir arkadaşlık sitesine, ‘Elmalı Cezaevi kadınlar koğuşundayım. Mektuplarınızı beklerim’ yazısı ile resimlerinin bulunduğu bir sayfa açtığı da ortaya çıktı.

Soruşturma devam ederken, tutuklu D. ve R.K. çifti ile tutuksuz H.N.Ç,'nin ‘Çocuğun cinsel istismarı ve internette çocuk pornosu yayınlamak’ suçlamasıyla yargılanacakları belirtildi.

ANNE VE KIZLARI ZOR DURUMDA KALDI

Olayın Kumluca'da konuşulması, iki kız kardeşin çıplak görüntülerinin elden ele dolaşması, anne ve kızlarını zor durumda bıraktı. Okul yönetimi, ‘Diğer çocuklara kötü örnek oluyor’ diyerek, iki kardeşin tasdiknamelerini verdi.

Tacize uğrayan ve lezbiyen ilişkiye zorlanan 14 yaşındaki B.S., “Biz o eve saçlarımızdaki bitlerden kurtulmak için gitmiştik. D. abla ile H.N.Ç. ablanın bize yaptıklarının yanlış olduğunu sonradan anladık. Okulda kız arkadaşlarımız bizimle alay ederken, erkek arkadaşlarımız ve diğer öğrenciler bize dokunarak tacize başladı” dedi.

Anne G. S., kızlarının başına geleni Kumluca İlçesi'nde artık herkesin öğrendiğini, bu ilçede artık yaşayamayacağını söyledi. G.S., “Herkes çocuklarıma kötü kızlarmış gibi davranıyor. Param yok ki büyük bir kente taşınayım” dedi.

Küçük kızının karaciğer hastası olduğunu belirten G.S., yatılı okulun hasta olduğu gerekçesiyle B.S.'yi kabul etmediğini de anlattı.

Olan kadınlara oldu

Olan kadınlara oldu




Olan kadınlara oldu
SOSYAL Güvenlik Yasası’ndan, en çok zarar gören kadınlar oldu.

EMEKLİLİK VE AYLIK KAYIPLARI

1- Kadınların 58 olan emeklilik yaşı, 65’e yükselecek.

2- Evlenen kadınlar, ödedikleri SSK primlerinden, emekliliğe yönelik olanların yarısını alabiliyorlardı. Buna da son veriliyor.

3- Çalışan dul eşe bağlanan aylığın oranı, yüzde 75’ten 50’ye indirildi.

4- Ölen eşin askerliğini borçlanarak süreyi tamamlayıp "dul aylığı" bağlanması önlendi.

5- Kadınlar, erkek sigortalılardan 2 yıl önce emekli olabiliyordu. Buna da son verildi.

6- Malûllük aylığında aranan 1800 prim ödemeye, 10 yıl sigortalı olma koşulu da eklendi.

7- Yeni yasa yürürlüğe girdikten sonra sigortalı olanlar, emekli olduklarında başka bir işte çalışırlarsa, emekli aylıkları kesilecek.

8- Yeni yasadan sonra işe başlayanlara, daha düşük oranda emekli aylığı bağlanacak.

9- Aylık bağlanmasındaki güncelleme oranı yüzde 100’den yüzde 30’a düşürüldü.

SOSYAL YARDIMLAR VE HAKLAR

1- Dul kadınlar için 5510 Sayılı Yasa ile öngörülen 12 aylık çeyiz parası, bütünüyle kaldırıldı.

2- Altı ay ve asgari ücretin üçte biri oranında ödenmesi öngörülen "emzirme yardımı", bir aylık asgari ücretin üçte birine indirildi. Tepkiler üzerine yeni bir tarife belirlenecek.

3- Çalışmayan ve evlenmeyen kız çocukları, yaşlarına bakılmaksızın anne ya da babalarının sigortalılıkları nedeniyle, sağlık yardımından yararlanıyorlardı. Yeni yasa ile bunların sağlık yardımları 18 yaşını, yüksek öğretimde ise 25 yaşını doldurduklarında kesilecek.

4- 5510 sayılı yasa, geçici iş göremezlik gelirinin, yatarak tedavide günlük kazancın 2/3’ü oranında ödenmesini öngörüyordu. Yeni yasa ile günlük kazancın 1/2’sine indirildi.

5- Sağlık primi ödemeksizin, isteğe bağlı sigortaya devam eden kadınlar, eşin sağlık sigortasından yararlanabiliyordu. Bu hak yeni yasa ile kaldırılıyor.

6- İşten çıkartılan sigortalının eşi 6 ay süre ile sağlık yardımından yararlanıyordu. Yeni yasa ile bu süre 90 güne indirildi. 90 günden sonra "sağlık sigortası primi" ödenmesi halinde, sağlık sigortasından yararlanılabilecek.

7- Sigortalı ile aile bireylerine, kamu hastanelerine "otelcilik hizmet bedeli" ve "öğretim üyesi muayene ücreti" gibi, fark ücret ödemeleri öngörüldü. Özel hastanelere de yüzde 100’e kadar fark ödenebilecek.

Dört kocadan 4 maaş kalkıyor

ÖTEDEN beri süregelen uygulamaya göre; SSK, Bağ-Kur, TC. Emekli Sandığı ve özel vakıf emekli sandıkları gibi farklı kurumlardan olmak koşuluyla, ölen 4 kocadan 4 maaş almak dahi mümkün olabiliyordu. Özellikle iki ya da üç kocasından, "dul aylığı" alan, çok sayıda kadın vardı.

Yeni yasa, mevcutların hakkını koruyor ancak bundan böyle, yalnızca bir kocadan dul aylığı alınması öngörülüyor. Dul kadın, hangi kocasından aylık bağlanmasını tercih ediyorsa, yalnızca o kocasından dul aylığı bağlanabilecek.

Emekliye emlak vergisi

YAKINDA
çıkacak bazı yasalarla, aşağıdaki hak kayıpları da olacak.

1- Evlenip, bir yıl içinde işten ayrılan kadınlara ödenen "kıdem tazminatı" kaldırılıyor.

2- Emekli Fatma Teyze, oturduğu ev için emlak vergisi ödemiyordu. Yakında çıkacak bir başka yasa ile emlak vergisi ödeyecek ayrıca emlak vergisine de yüzde 50 zam yapılacak!..

Milletin aslına yok vekiline var

YENİ
kanun, sigortalılara geriye dönük hizmet borçlanması yoluyla, prim ödeme gün sayısını tamamlayıp, emekli olma olanağı sağlamıyor. Örneğin emeklilik için bir güne ihtiyacı olan dahi borçlanamıyor. Ancak, milletin aslına sağlanmayan bu hak, milletvekillerine öteden beri sağlanıyor.

Milletin aslı, hizmet borçlanması yapamazken, milletin vekili 15 yıla kadar borçlanabiliyor.

Eşten ve babadan aylık yok

YAPILAN düzenlemelerden biri de; ölen babasından "yetim aylığı", ölen kocasından da "dul aylığı" alanlarla ilgili.

Yeni yasa, mevcutların durumuna dokunmuyor ancak bundan böyle, hem eşinden hem de ana ve/veya babasından aylık bağlanmasına hak kazananlardan, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri tercih etmesi isteniyor.

Emekliye de emzirme yardımı

SON anda yapılan bir değişiklikle, emeklilere de "emzirme yardımı" yapılması kabul edildi.

İlgili Bakan’a, "Emekli bir kadın, 58-65 yaşında olacak. Bu yaştan sonra doğum yapması tıbben imkansız. O zaman emzirme yardımı kağıt üzerinde kalmayacak mı?" diye sorduğumda, aldığım yanıt ilginçti; "Belirttiğiniz açıdan haklısınız ama emekli bir erkek, genç ya da orta yaşlı bir hanımla evlenip, çocuk sahibi olabilir. Bu durumda, emzirme yardımından da yararlanabilir."

Banka sandıkları 3 yılda SGK’ya devir olacak

BANKA, sigorta ve reasürans şirketleri ile ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar ve bunların oluşturduğu birliklerin, personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile aylık ya da gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren "3 yıl içinde" Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) devredilecek ve bu sandıklardan yararlanan kişiler de kanun kapsamına alınacak.

Gurbetçiler yurtdışı hizmet borçlanması için acele etsinler

ŞU anda yürürlükte olan 3201 sayılı Kanuna göre; yurt dışındaki vatandaşlarımız, yurt dışında geçen sürelerini, "günlük 3.5 dolar, aylık 105 dolar" yani ayda yaklaşık 140 YTL ödeyerek borçlanabiliyorlar. Borçlandıkları tutarı da ödemeleri bakımından, bir süre sınırlaması yok.

Yeni yasa ile olay değişiyor.

1- Ödenecek tutar asgari ücretin (608 YTL’nin) yüzde 32’si (yani 194,56 YTL) ile asgari ücretin 6.5 katının yüzde 32’si (yani 1.264,64 YTL) arasında değişecek.

2- Hesaplanan borçlanma tutarının, "üç ay içinde ödenmesi" gerekiyor.

Bu nedenle, düşük ödeme ve süresiz vade olanağından yararlanabilmek için, yeni yasa yürürlüğe girmeden, bir an önce borçlanıp, belgesini cebinize koyun. İleride canınız ne zaman isterse, o zaman ödersiniz. Sizi kimse ödeme yapmaya zorlayamaz.

Gazeteciye yıpranma hakkı yok

YENİ
yasa ile gazetecilerin de içinde bulunduğu pek çok meslek grubunun yıpranma hakkı kaldırıldı.

Öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve MİT mensupları ile dalgıçlar, radyoaktif maddelerle yapılan işlerde çalışanlar, asit üretimi yapılan yerlerde çalışanlar, demir çelik fabrikalarında ve kurşun izabe fırınlarında çalışanlara, yıpranma karşılığı olarak, yılda 90 gün fiili yıpranma zammı verilecek. Başka bir anlatımla, bunların 360 günlük çalışmaları, 450 gün olarak kabul edilecek.

Kızını vuran anne: Namusumu temizledim

Kızını vuran anne: Namusumu temizledim

23 Nisan 2008
Kızını vuran anne: Namusumu temizledim


DHA



ANTALYA´da 45 yaşındaki anne Elmas Aydoğan, eşinden
ayrılıp yanına gelen ve bir süre sonra tekrar İstanbul´a dönmeye karar veren kızı 33 yaşındaki Nuran Yalçın´ı ikna edemeyince kurşun yağdırdı.


Otogar girişinde silahını çeken öfkeli anne, kızını vurdu. Olay yerinde 6 boş kovan bulunurken gözaltına alınan anne Elmas Aydoğan, ´´Namusunu temizledim´´ diyerek bağırdı. Ağır yaralanan Yalçın, çevredekilerin yardımıyla kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.

Olay saat 21.00 sıralarında Antalya Şehirlerarası Otobüs Terminali´nde meydana geldi. Eşinden boşandıktan sonra Antalya´ya gelerek annesinin yanında kalmaya başlayan Nuran Yalçın, bir süre sonra İstanbul´a dönme kararı aldı. Annesini bu konuda ikna edemeyen Yalçın, eşyalarını alarak evden apar topar çıktı. Kızını ikna edemediği için sinirlenen anne, evde bulunan ruhsatsız silahı yanına alarak kızını takip etti. Şehirlerarası otobüs terminaline geldiğinde kızının kapıda beklediğini gören Aydoğan, belindeki silahla kızına ateş etmeye başladı. 6 el ateş eden anne silahtaki kurşunun bitmesiyle durabildi. ´´ Namusumu temizledim´´ diyerek etrafa bağıran Aydoğan´ı terminalde bulunan güvenlik görevlileri yakaladı. Ağır yaralanan Yalçın ise terminale gelen bir yolcunun otomobiliyle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi´ne kaldırıldı. Sol göğsü, kalçası ve sağ kolundan yaralandığı belirtilen Nuran Yalçın´ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu söylendi.

Olay sonrası gözaltına alınan anne Aydoğan, sağlık raporunun ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği´ne teslim edildi. Polis olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

Şanlıurfa'da berdel cinayeti

Şanlıurfa'da berdel cinayeti

Hasan KIRMIZITAŞ DHA Milliyet gazetesi 17.00 | 22.4.2008
Şanlıurfa'da, 27 yaşındaki Mehmet Akış, geçtiğimiz pazar günü aile baskısı ile berdel yaparak nikahsız olarak yaşamını birleştirdiği kendisinden 8 yaş büyük Lütfiye Duymaz'ı, evliliğinin ikinci gecesinde 8 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Gözaltına alınan Akış, aile baskısı ile istemeyerek evlendiği Duymaz ile yaşamını sürdüremeyeceği için cinayeti işlediğini söylerken, yaşananların ardından Akış'ın, öldürdüğü eşinin ağabeyi ile evli ablası 33 yaşındaki Zehra Akkuş'ta, babaevine döndü.
Kızlarının evde kaldığını düşünerek, birbirlerinin küçük çocukları ile evlendirme kararı alan Duymaz ve Akkış ailelerinin bu girişiminin bedeli ağır oldu. İddiaya göre, Şanlıurfa'nın Selçuklu Mahallesi'nde yaşayan Eyüp Akış ile uzaktan akrabaları olan Hilvan İlçesi'ne bağlı Üstüntaş Köyü'nde yaşayan Mustafa Duymaz, evde kaldığını düşündükleri kızlarını berdel yaparak oğulları ile evlendirme kararı aldı.
İki aile ferdinin bu konuda anlaşmaya varmasının ardından geçtiğimiz pazar günü, 35 yaşındaki Lütfiye Duymaz ile 27 yaşındaki Mehmet Akış ve kardeşleri olan 33 yaşındaki Zehra Akış ile 25 yaşındaki Salih Duymaz, nikahsız olarak evlendirildi. Düğün yapmadan ve resmi nikah kıymadan evlendirilmeleri kararlaştırılan Lütfiye Duymaz Şanlıurfa'ya, Zehra Akış ise gelin olarak Üstüntaş Köyü'ne gitti.
Ancak, berdel evliliğinin gündeme gelmesinden itibaren ailesinin bu kararına tepki gösteren ve kendisinden yaşça büyük biriyle evlenmek istemeyen Mehmet Akış, dün gece saat 02.00 sıralarında Lütfiye Duymaz'ı, vücudunun değişik yerlerinden bıçakla yaraladı. Ağır yaralanan ve hastaneye götürülen Duymaz, sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Olayın ardından polis, zanlı olan iki günlük evli Mehmet Akış'ı gözaltına alırken, berdel yöntemi ile Duymaz'ın kardeşi ile evlenen Zehra Akış'ta başına bişey gelmemesi için jandarma tarafından Üstüntaş Köyü'nden alınarak Selçuklu Mahallesi'ndeki babaevine getirildi.
Gözaltında yapılan sorgulamasında amacının cinayet işlemek olmadığını, Lütfiye Duymaz'ı yaralayarak evliliğin sona ermesini amaçladığını ileri süren Akış, ifadesinde şunları söyledi:
"Babam evde kalan ablam Zehra'yı, uzaktan akrabamız olan Duymaz ailesinin evde kalmış kızları Lütfiye ile berdel yapmayı kararlaştırdıklarını söyledi. Ben de bunun üzerine karşı çıkarak benden 8 yaş büyük iriyleevlenemeyeceğimi söyledim. Fakat ailem bu kararıma şiddetle itiraz ederek, iki aile büyüklerinin berdel kararı aldığını ve geri dönmelerinin söz konusu olmayacağını söyledi. Son olarak pazar günü gelin eve getirildikten sonra ben gerdeğe girmeyeceğimi, bu kadınla aynı odayı paylaşamayacağımı söyledim.
Bunun üzerine babam bana, 'Niye sen erkek değil misin?' dedi. Bu söze çok içerlendim ve ilk gece Lütfiye ile gerdeğe girdik. İkinci günün akşamı aileme yine aynı kararımı açıkladım ve babam beni tersledi. Ben de eşimi yaralamam halinde, baba evine döneceğini ve evliliğin biteceğini düşündüm. Gece Lütfiye uyurken, bıçak ile rastgele kendisine vurdum. Amacım öldürmek değildi. Çok pişmanım ama beni cinayete zorlayan berdel uygulamasıdır."
Sorgulamasının ardından Akış tutuklanarak cezaevine gönderilirken, baba Eyüp Akış ise polislerce alınan ifadesi sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayın şokunu yaşayanlar ise Akış ailesine taziye dileklerinde bulunuyor. Cinayetin ardından evde yapılan incelemede Lütfiye Duymaz'ın öldürüldüğü yatağın hala yerde ve kanlar içerisinde olduğu, çeyizlik eşyalarının da odada yer aldığı görüldü. Yaşananların ardından polis, Akış ailesinin taziyeleri kabul ettiği Selçuklu Mahallesi'nde birşey olmaması için önlem aldı.
BERDEL NEDİR?
Berdel, Doğu ve Güneydoğu'da tercih edilen bir evlilik yöntemidir. Berdel, iki aile kızlarının takas yolu ile, evlendirilmesi anlamını taşıyor. Daha çok başlık parasını ödememek için yapılan berdel evliliklerinde, dört insanın kaderi alie kararıyla birbirine bağlanmış oluyor. Berdel ile evlendirilen kadınlardan birinin kocası onu istemezse ya da boşarsa, berdel yapılan diğer kadın da eşiyle mutlu olsa bile boşanmak zorunda kalıyor. Berdel yöntemiyle evlenen kadının evden kaçması veya intihar ederek yaşamına son vermesi durumunda ise, karşı aileye ya kızları geri veriliyor, ya da iki aile arasındaki dostluğun bozulmaması için başka bir kızları ile evlendiriliyor.