AMORAL.MLL.FI.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Töre kaçaklarının göz nuru eserleri

Töre kaçaklarının göz nuru eserleri
Töre kaçaklarının göz nuru eserleri

Çalışmalar, Çifte Minareli Medrese’de halkın beğenisine sunuldu.


Radikal Gazetesi 18/08/2008

Töre ve şiddetten kaçan kadınların el emeğiyle yaptığı eserler Çifte Minareli Medrese'de sergilendi. Kadınlardan bazıları sergiye gelmedi bazıları çarşafla kimliğini gizledi

TURGAY İPEK

ERZURUM - Erzurum merkez Yakutiye Belediyesi’ne ait Şükrü Azak Şefkatevi'nde barınan töre ve şiddet mağduru kadınların el emeği, göz nuru dökerek ortaya koydukları eserler, tarihi Çifte Minareli Medrese’de sergilendi. ‘Tanınma’ korkusuyla sergiye katılamayan 15 kadının boyama ve elişleri büyük beğeni topladı.

Kimi töre cinayetinden, kimisi eşinden gördüğü şiddet nedeniyle kaçarak Yakutiye Belediyesi’nin Şefkatevi'ne sığınan kadınlar, tüketen değil, üreten birey olmak için burada açılan biçki- dikiş ve boyama kursuna katıldı. Kursiyerlerin 4 ayda yaptıkları birbirinden güzel malzemeler, kent merkezindeki tarihi Çifte Minareli Medrese’de halkın beğenisine sunuldu. ‘Tanınma’ korkusu yaşayan kadınların çoğu sergiye katılmazken, bazıları kara çarşaf giyerek mutlu güne ortak oldu.

OKUMA YAZMA ÖĞRENDİLER

Yakutiye Belediyesi Şükrü Azak Şefkatevi Müdürü Nesibe Turan, töre ve şiddetten kaçan 15 kadın ile 11 çocuk olmak üzere toplam 26 kişiyi barındırdıklarını belirterek şunları söyledi:

“Hayatla kopuk yaşayan bu kadınlara önce okuma- yazma bilmiyorlarsa bu eksikliklerini gideriyoruz. Düzenlediğimiz çeşitli aktivitelerle yaşadıkları kötü ortamdan uzaklaştırıyoruz. Çocukları ile birlikte özlemini çektikleri mutlu günleri burada yaşıyorlar. Üretken olmalarını sağlamak için açtığımız kurslara alıyoruz. Elde edilen gelirin tümünü onlara veriyoruz. Bazıları sergiye katılmadı. Gelenler ise tanınmamak için önlem aldı. isterdik ki onlar da bu sergide bulunsunlar ama, çok haklı gerekçeleri var.”

‘SALINCAKTA SALLANMAK İSTİYORUM’

Yaşadığı kötü günlerden kurtulmak için kaçıp polise sığındığını ve savcılık tarafından şefkatevine yerleştirildiğini söyleyen kadınlardan A. C., “İsimlerimiz farklı, ama kaderlerimiz aynı olan kadınlarla hayatın tadını almaya başladık. Burada kendimizi geldik. Artık ölmeyi değil, yaşamak için neler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Belki de küçük bir işyeri açıp çocuklarımızla birlikte hayatta kalmayı başarırız. Açtığımız sergiye korkudan katılamadık. Benim hayatta en büyük hayalim, salıncakta sallanmak. Umarım bir gün çocuklar gibi o salıncakta sallanırım” diye konuştu.

Şefkatevinde barınan kadınların yaptığı 200 parçadan oluşan sergide satışı yapılan çalışmalar hakkında görüş belirten bir kişi, “Sergideki eserlerin gerçeken el emeği, göz nuru dökülerek yapıldığı belli. Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan töre cinayeti ve şiddetin kurbanı olan bu kadınlarımıza üzülmemek elde değil” dedi. (dha)