AMORAL.MLL.FI.

7 Mart 2008 Cuma

Başbakan'dan kadınlara mesaj: En az üç çocuk doğurun

Başbakan'dan kadınlara mesaj: En az üç çocuk doğurun


Başbakan Erdoğan böyle giderse 2030 yılında yaşlı bir ülke olacağız dedi ve kadınlardan en az üç çocuk doğurmasını istedi.
Erdoğan Uşak'ta kadınlar günü toplantısında konuştu. Yaptığı konuşma ile herkesi şaşırtan Erdoğan işte kadınlara şu mesajları verdi:
"Sevgili hanım kardeşlerim, bir başbakan olarak konuşmuyorum. Bir dertli kardeşiniz olarak konuşuyorum. Diyorum ki bu tuzağa asla gelmeyeceğiz. Biz bu genç nüfusumuzu aynen korumalıyız. Bunlar ne yapmak istiyor ? Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyor yaptıkları iş bu.
Eğer nüfusumuzun azalmamasını istiyorsanız bir ailenin üç tane çocuğu olmalı. Sevgili vatandaşlarım çocuk berekettir. Bunu da bilmeniz lazım. Bunu yaşadım inanarak söylüyorum. Benim dört tane çocuğum var memnunum keşke daha fazla olsaydı. Bu kadar açık konuşuyorum ve hepside bereketi ile geldi. Eşim burda. Hiç ben öyle zengin bir aleninin çocuğu olarak doğmadım."

16.27 | 7.3.2008 Milliyet

KAGİDER’in Brüksel’deki açılışında öfkeli bir bakan!

eral Tamer

KAGİDER’in Brüksel’deki açılışında öfkeli bir bakan!

Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER, Gülseren Onanç’ın başkanlığındaki yeni yönetim kuruluyla birlikte misyon değiştirdi.
Onanç’ın ifadesiyle “5 yıl önce girişimci kavramını kadınlar arasında yaygınlaştırmak için bir araya gelmişlerdi; ancak Türkiye’de kadına biçilen rolün iyi bir anne ve eş olmaktan öteye gitmediği, kadınların işgücü piyasasından hızla çekildiği bir ortamda kadın-erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmak, kadın girişimcileri yüreklendirmekten daha acil bir hedef olarak ortaya çıktı.”
Ve KAGİDER, bu yeni misyonu doğrultusunda “AB yasalarının çok önemli bir araç” olduğu görüşünden hareketle, AB kurumlarıyla iletişimi güçlendirmek üzere Brüksel’de ofis açtı. Bir grup gazeteci olarak bizler de Brüksel’e giderek bu açılışa tanıklık ettik.
Yazar Elif Şafak ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal, açılışta yaptıkları geniş ufuklu enfes konuşmalarla, Avrupalı parlamenterleri ve diğer yabancı davetlileri hayran bıraktılar. Hatta “Bize 2 esaslı konuşmacı armağan ettiniz. Bundan böyle toplantılarımızda biz de bu 2 Türk kadınından yararlanmak isteriz” diyerek KAGİDER’e teşekkür ettiler. İkisinin de İngilizceleri mükemmel, dilleri şiirseldi.

Çubukçu neden sinirli?

Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu‘nun, “Sessiz durursanız kısa konuşurum, sessiz durmazsanız siyasetçi olarak çok uzun konuşup canınızı sıkabilirim” cümlesiyle başlayan konuşması, davetliler arasında şaşkınlıkla karşılandı.
Gazeteci olarak bizler ise Çubukçu ile ilgili asıl düş kırıklığını, KAGİDER için ertesi sabah Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen toplantıda yaşadık.
Toplantı, Avrupa Parlamentosu (AP) Kadın Hakları Komitesi Türkiye Raportörü Emine Bozkurt tarafından düzenlemişti. Türkiye’deki kadın haklarıyla ilgili 2 raporun altında imzası bulunan Bozkurt, şimdi 3. raporunun ön hazırlığı içindeydi ve birkaç ay içinde tamamlayacağı bu rapor, AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten’in hazırlayacağı Türkiye İlerleme Raporu’na girecekti.

Fırsat Eşitliği Komisyonu

Bu bilgileri veren Bozkurt, 2. rapordan bu yana meydana gelen olumlu gelişmelere değindikten sonra, AB’ye 3 yıl önce söz verildiği halde bir türlü kurulamayan TBMM Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu’na lafı getirince Çubukçu:
“Başörtüsü sorunuyla ilgili olarak, hükümetin kararlı davrandığı zaman, kısa zamanda ne kadar büyük gelişmeler kaydedebileceğini, bir kez daha görmüş olduk. Kararlı olduğu bir konuda bu kadar hızlı hareket edebilen hükümet, üzerinde 3 yıldır çalışmalar yapılan TBMM Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu konusunda da, umarım verdiği sözleri en kısa zamanda yerine getirir.”
Biz gazeteciler de Çubukçu’ya bu konuda 1-2 soru sormaya kalkınca, birden serin kanlı Çubukçu gitti, Başbakan’ın son dönemdeki öfkeli ve tahammülsüz haline benzer bir Çubukçu geldi.
Soru sormaya teşebbüs eden biz gazetecilere “Demek ki bu komisyondan başka AKP’yi eleştirecek bir şey bulamıyorsunuz; bu da bizim başarımızdır” diye çatarak toplantıyı kısa kesti. Sonra da Emine Bozkurt’a “Bu konuları neden gazetecilerin önünde gündeme getiriyorsunuz” diye sitem etmiş.

Neden Cinsiyet Eşitliği Komisyonu için türban kadar hızlı davranılmadı?

Neden Cinsiyet Eşitliği Komisyonu için türban kadar hızlı davranılmadı?


KAGİDER Brüksel ofisinin açılışında gündeme AP Kadın Hakları Raportörü Bozkurt�un şu sözleri yerleşti: 3 yıl önce Başbakan Erdoğan�a Türkiye�de Cinsiyet
Eşitliği Komisyonu�nun kurulmasını önerdim. Ancak türbandaki hızın aksine bu konuda tek adım atılmadı...

Her ne kadar Bakan Ali Babacan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kamuoyundan gelen baskılar üzerine �AB yolunda ilerliyoruz, 2008�de sizleri şaşırtacağız� şeklinde mesajlar
verseler de şunu biliyoruz: 3 yıldır AKP iktidarının AB yolundaki adımlarında aksama var.
Bunu bu konunun uzmanlarının hemen hemen hepsi uzun zamandır söylüyor.
100 aydının AB konusunda hükümeti uyaran bildirisinin açıklanmasından bir gün sonra Kadın
Girişimciler Derneği (KAGİDER) üyesi kadınlar ve bir grup gazeteciyle Brüksel�e uçtuk.
Yolculuğumuzun nedeni KAGİDER�in Brüksel�de açacağı ofisti. 4 Mart akşamı TÜSİAD�ın
Brüksel�deki merkezinde KAGİDER de bir ofis açtı. �Türk�ün Türk�e propagandası�
olacağı korkusunu taşıyordum ama öyle olmadı. Açılışa ilgi fazlaydı. AB-Türkiye Karma
Parlamento Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AP Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten ve kadın
konusuyla ilgili AB�li parlamenterler bizlerleydi. Türkiye�den de Kadın ve Aileden sorumlu
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile AKP�li milletvekili Nursuna Memecan gelmişti. Davet Kardeş
Türküler�in kadınlardan oluşan kadrosunun performansıyla başladı. Resepsiyonda KAGİDER
Başkanı Gülseren Onanç ve Nimet Çubukçu kısa konuşmalar yaptı.
�KAGİDER neden Brüksel�de ve ne yapacak?� sorusunun yanıtını Gülseren Onanç şöyle verdi:
�Müzakere sürecini sıkı takip edeceğiz. Özellikle kadınlarla ilgili konularda hükümete baskı
unsuru olacağız.�
Türban baskısı olmasın
Açılışta Avrupa Parlamentosu Raportörü Ria Oomen-Ruijten de konuştu ve türban
konusuna değinerek, �Üniversitelerde yasak kalksın ama bu türbansız öğrenciler ve
diğer kadınlar üzerinde bir baskı ortamının doğmasına neden olmasın� dedi.
KAGİDER�in davetiyle Brüksel�e gelen diğer konuşmacılar Boğaziçi Üniversitesi
Rektörü Ayşe Soysal ile yazar Elif Şafak�tı. Her ikisi de dokunaklı konuşmalar yaptı.
5 Mart günü parlamentodaydık. AP�nin kadın hakları raportörü Emine Bozkurt�un
konuklarıydık.
Emine Bozkurt konuşmasında 3 yıl önce Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede
Türkiye�de Cinsiyet Eşitliği Komisyonu�nun kurulmasını önerdiklerini ve Başbakan
Erdoğan�ın bu konuda olumlu yanıt vermesine rağmen hiçbir girişimin yapılmadığını
dile getirdi. TBMM�nin başörtüsü yasağının kaldırılmasında hızla hareket ederken,
kadınları ilgilendiren diğer konularda aksi davrandığını söyledi. Ayrıca yeni Anayasa
üzerindeki çalışmalara da değindiği konuşmasında, �Kadınlar açısından sorunlu yaklaşımlar
var� dedi.
Malum, AKP kadını aile içinde tanımlıyor. Kadını birey olarak görmüyor ve bu yüzden de
AB tarafından da uyarılıyor. Çubukçu ise �AKP iktidarına haksızlık� yapıldığını savundu
ve bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Şiddet gören kadınlara yönelik açılan
sığınma evlerinden, kız çocukların okuması için yapılan kampanyalardan bahsetti.
Ve Türk Silahlı Kuvvetleri�nde 430 bin silah altına alınan ere verilen 45 dakikalık
eğitimi örnek olarak verdi. Avrupa Parlamentosu�nda kadına yönelik şiddet konusunda
eğitimin TSK tarafından verildiğini söylemesi hiç olmadı.
Dikkatimi çeken bir nokta oldu, Çubukçu ısrarlı sorulara rağmen asla �türban� kelimesini
kullanmadı. Hep �o konu� dedi.
İlginç değil mi? Yakında AB�den de Başbakan�a �Cinsiyet Eşitliği Komisyonu� kurulması
baskısı gelecek. Bakalım 3 yıldır bekleyen konu türban hızına yetişebilecek mi ve AKP bir
gün kadını aile içinde tanımlamaktan vazgeçip birey olarak görebilecek mi?

*****************

Öküz carpaccio!


Brüksel�de hepimizi şaşırtan ve güldüren bir menü krizi yaşadık. Kadın gazeteciler ve
KAGİDER üyesi kadınlar birlikte yemeğe gittik. Önceden rezervasyonlar yapılmıştı.
Masalara yerleştik. Menü de hazırdı. Türk konuklar için seçimi VİP Turizm yapmış.
Menüyü de Türkçe�ye çevirmiş. Başlangıç �carpaccio öküz�. Güler misiniz ağlar mısınız?
Dana carpaccio öküz carpaccio olmuş. Bunu geçtik ana yemek şiş kebap yazıyordu.
�Herhalde çeviri hatasıdır� diye düşünürken önümüze şiş kebap geldi.
Türkiye�ye turistik ziyarette bulunanlar kebap, Brüksel�e ziyarette bulunanlar midye
temelli yemekler yer.
KAGİDER bir sivil toplum örgütü. Kısıtlı bütçesiyle iyi çalışmalar yapıyor. Biz gazeteciler
olarak da baştan beri onlara yük olmak istemedik. Herkes kurumuna ve kendisine göre
bu konuda hassas davrandı. Ezcümle Brüksel�de şiş
kebap zihniyetinde olan VİP Turizm�i kara deftere yazdık.

Elif Ergu eergu@gazetevatan.com Vatan 07.03.2008

17 yaşındaki kız 'berdeli' kabul etmeyince öldürüldü

17 yaşındaki kız 'berdeli' kabul etmeyince öldürüldü

AA

Batman’da 17 yaşındaki bir genç kız, evlenmek istemediği amcasının oğlu tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Edinilen bilgiye göre, L.İ. (17), Hilal Mahallesi 3718. Sokak’taki evlerinin damında çamaşır astığı sırada amcasının oğlu Abdurrahman İ. tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Olaydan sonra Abdurrahman İ. gözaltına alınırken, L.İ’nin cenazesi Batman Devlet Hastanesinde yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi.

L.İ’nin ağabeyinin Abdurrahman İ.’nin ablası ile evli olduğu, genç kızın da amcasının oğluyla evlendirilmek istendiği, ancak bunu kabul etmemesi nedeniyle öldürüldüğü ileri sürüldü.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.



Milliyet Yorum 07.03.2008