AMORAL.MLL.FI.

12 Mart 2008 Çarşamba

Tubay Mavi Kayıp

Tubay Mavi Kayıp
13.02.2008
Ben Mavi ailesi fertlerinden en büyük kız olarak, kardesim hakkında ve nasıl nasıl yetiştirildiği hakkında bilgi vermek istiyorum. Tubay 198 2de K. Maraş Minehöyük köyünden dünyaya geldi(Ailenin en küçük cocuğudur. Biz 4 kız kardeşiz. Ailemiz tarafindan baskı altına alınmaksızın gayet normal şartlar altında ve modern tarzda erkek-kız ayırımı aile içinde olmaksızın yetiştirildik. Babam kız cocuklarını asla baskı altında yetiştirmedi. Yeri geldi arkadaş gibi davrandı. Ama en ufağımız "TUBA" bizden daha farklı yetiştirildi, Ailenin gözünden dayim bir bebekti özelikle de babam üzerine titrerdi.

Tubay İsveç’in başkenti Stockholm de okuyordu ve yaz tatilerinden erkek kardeslerime resturant branüında yardım ederdi. Hic bir zaman ekonomik ve sosyal problem ailemiz icinde yaşamadı. Benim gözümde Tubay kardeşten öte kendi öz kızım gibiydi ve ben onu kızım Günay ile beraber büyüttüm. Kızımla beraber iki arkadas gibi büyüdüler, Teyze-yeğen diyerek büyümediler. En yakını kızımdı Tubaya. Her konuda ona kendi sırlarını ve derdini paylaşırdı. Tabi bu arada ikisi kız cocuğu diyerek zaman zaman sınır uygulardım. Sürekli güzel örnekler vererek onları kendim imkanlarım dahilinde topluma hazırlamaya çalısırdım. Bir yaz günü kız kardeşim Filiz bana şunu söyledi; "Abla Tubay evlenecek!" Tabi ben o arada birden irkildim "Şakamı yapıyorsun" diyerek kız kardeşime sordum. "Hayır abla gercek". Dedi.

Ve ben Uppsala ya döndüm evlenmeyi düşündüğü kişinin kimin nesi olduğunu öğrenmek için. Araştırmam neticesinde ortaya çıktı ki evlenmeyi düşündüğü kişi Ne yazık ki Tubay' a uygun bir eş değildi ve olmayacaktı da. Ertesi gün kız kardeşimle sakin bir ortamda konuşmaya çalıştım. Tubaya bu eş olarak düşündüğü kişinin kendisi için uygun olmayabileceğini söylemeye çalıştım ve okulunu devam etmesini önerdim. Ne yazık ki ikna edemedim. Çünkü Tubay Mavi bulutlar üzerinde adeta uçuyordu. Tabi biz kardeşler hiç birimiz bu eşi olan şahısla evlenmesine onay vemedik ve onu bu düşünceden caydırmak için ikna etmeye çalıştık ama maalesef bunda muafak olamadık.

tuba_mavi_kurdwebb3.jpgEşi 37 yaşında ve daha önce isveçliyle evlenmis iki cocuk babasi olduğunu öğrendik ve aynı zamandan karanlık illegal işlere karıştığını da. Ama tüm bunlar evliliklerina engel almadı. Bir ay gibi kısa bir sürede evliliğe karar verdi ve evlendi. Sonradan ortaya çıktı ki şimdiki kocası Tubay’ı çocuk vaatleriyla kandırmış onun çocuklara karşı zaafını bilerekten. Tabii neler anlattığını, ayrıntıları bilmiyoruz.

Zaman geldi sade bir törenle evlendiler ve bir hafta gecmeden Tubay evime ağlayarak geldi. Meğer dayak yemiş. Sordum neden dayak yedin diye ve bana şunu söyledi; "Abla beni tamamen kandirmış" diyerek agladi.

O arada kendimi tutamayarak kızdım ’’Neden bizi dinlemedin!?’’ diyerek kafamı sallayarak dışarı çıktım. Kızımla beraber evden o gün evden çıkmadılar. Ben direk eşini alamaya gittim. Evin zilini çaldim ve kapıyı actı. Meğer o da bize gelecekmiş ve Tubaydan özür dilemeye gelecekmiş dayak attığı için. Ben sakin bir şekilde Tubaya dayak atamayacağını söyleyerek ikaz etmeye çalıştım ve o da özür dileyerek bir daha böyle birşeyin olmayacak söyledi.

Neyse barıştılar. 3-4 gün geçmeden akşam ben işten eve dönmüştüm, eve girer girmez Tubay’ın çığlık seslerini bizim evin merdivenlerinden duydum, Tubay mosmor vücuduyla kapıdan içeri girdi. O andan Tubay’ı o halden görünce ayakabılarımı cıkarmadan direk beyine gittim. Kapıyı açar açmaz üzerine tükürdüm. Ama ne yazık ki bana terbiyesizce cevap verdi. ’’Ben erkeğim döverimde severim de seni ilgilendirmez!’’ deyince. Ki ben alışkın olmadığımız bir vaset dolu biriyle karşı karşıya geldiğimi anladım.

Tubay bir ay bende kaldı. Göndermedim ve kendisini sürekli döven eşinden ayrılmasını istedim. Ben olayı sadece kız kardeşlerime anlattım ve aileye yansıtmadım. Annem ile babam Türkiyedeydiler. Onlar üzülmesin diyerek susmayı tercih ettim.
Tubay tekrar son şans vererek kocasının evine döndü. Ve her hafta dayak yiyerek susarmış ve bana da bildirmezmis sadece kızım biliyormus. O arada hamileymiş ve 3 aylık hamileliğinden tekrar Tubay’ı döverek kulak zarını patlatıyor ve kızımla beraber hastaneye gidiyorlar. Tabii olayın ciddiyetini öğrenen polisi kocasını gözaltına alıyorlar.

Bütün bunlardan benim haberim maalesef sonradan oluyor. Bu olaydan sonra Tubay’ın kocasının 6 ay akıl hastahanesinden yattiğını ve normal biri olmadığını ögreniyoruz. Tubay ben hamileyim diyerek kızım babasız büyümesin diyerek herşeyi kabul ederek evine dönuyor ve sürekli dayak olayıyla karşı karşıya geliyor.

Ben erkek kardeşimle Tubay’ı ikna edip ayrılmasını istedik. Tubay ayrılmak için resmi baş vurusunu mahkemeye yaptı. Bu arada Tubay erken doğum yaparaka bir kız cocuğu dünyaya getirdi. Bebegini cok seviyor ve adeta üzerine titriyordu.

Tubay bir haftalık bebeğiye görümcesine misafirlige gidiyor ve orda kocasıyla tartışıyorlar kocasının kaba dayağına karşın Tubay annemden yardım istemek zorunda kalıyor. Annem koşa koşa Tubay’ın yanına giderken birde ne görsun kocası Tubay’a yumruklarla girişiyor ve görümcesiyle beyi zorla Tubay’ı elinden çıkarıyorlar.

Bu anda annemin dünyası kararıyor ve hayatında kızına tek fiske vurmayan annem olanlar karşısında olduğu yerde yığılıp bayılıyor. Bu olayıdan sonra Tubay haftalarca annemlerden kaldı. Babam birşey bilmesin diyerek de annem olayı anlatmıyor.

Ve Tubay evine eşi tarafindan tehdit edilerek geri gitmek zorunda kalıyor ve bundan haberimiz olmuyor. Tubay’ın her dayak yemesinden sonra bana gelmesi canıma tak eti ve tüm olanları tek tek polise anlattım ve o arada da ben işimden dolayı Türkiye ye gitmek zorunda kaldım. 3 ay gibi bir süre Türkiye de kaldım.

tubay_mavi_2.jpg Yılbaşına doğru eve döndüm. Tubay malum yine dayak yemiş ve yılbaşı günü annemlere geldi. Tabi ben artık kararlıydım bu sefer kendi elimle Tubay’ı canavar enişteden ayıracaktım ki ben bizzat kendim siddete karşı biriyim. Yıllbaşı gecesi biz kardesler yemek yaptık eğlenmeye çalıştık ama Tubay çok bitkin ve yorgun bir haldeydi ve o yorgunlukla yattı. Bebeğine annem o gece baktı. Tubay ertesi günü eve gitmeden önce siddetli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi kocasıyla ve bu olaydan sonra ne olduysa kalkıp eve gidiyor. Annem merak edip defalarca telefon açıyor Tubaya. Tubay çıkıp cevap vermiyor. Daha sonra annem durumu bana söyledi bende ’’Belki yorgun yatıyor.’’ diyerek rahatsız etmemesini tembih ettim ve annem ve öylece kaldı.

Sabahın saat 06:00’sı annemin evinin zili çalınıyor ve annem kapıyı açar açmaz bebek ve Tubay’ın beyi iceri giriyor ve anneme diyor ki: "Anne al bebegi Tubay aksamdan beri eve gelmedi".

Tabii annem şaşkınlıkla bebeği alıyor ve soruyor "Yine ne oldu?" Kocasının verdiği cevap şu oluyor: "Tubay sizden gelince bağıirarak iceri girdi. Bende kızdım çünkü kızlarım evdeydi daha sonra Tubay dush yapıp arkadaşının yılbaşı hediyesini vermeye gitti ve bir daha dönmedi.’’ Diyor.

Tabii annem inanmıyor eniştenin seneryolarına. Beni çağırdılar ve bütün kardesler bir araya geldik Tubay’ın jeep’ini 1 saat içinden enişte buluyor. Nasıl buluyorsa tabii ve bu bizi daha da endiselendirdi. Bu arada eniştenin konuşmaları birbirini tutmuyor ve polise bizden önce o bildirdi olayı. Bizde onu dinliyoruz 30 saat geçti Tubay’ı biz polisle ilişkiye gectik.

Gunler geçti hala Tubay yok! Yok! Yok! Her telden bir ses geldi ama biz hangi birine Tubay’ın hikayesini anlatsak!!! Bizim icin zor bir ortam ve günler gecti gazetelere verdik olayı. Ben bizzat kendim polisi sıkıştırmaya basladim olayın üzerine daha ciddiyetle gitsin diye. İsveç Uppsala polisi benim sık sık onları ziyaret etmemden ve onalara bacım hakkında sürekli sorular sormamdan rahatsız olmuş olacak ki bunu erkek kardesime söylüyor.

Tabii ben yine hiç birini umursamıyorum bacımı bir daha görememe acısıyla bildiğimi yapmaya baslıyorum bu da hata üstüne hatayı beraberinde getiriyor ve zaman zaman yasaları çiğnemeye basladığım hissine kapılıyorum. Mesela Tubay’ı onun evinde bulma ümidiyle direk evine baskına gittim, ama nafile kendimi sakinleştiremiyorum ve bacım Tubay’ın hayatından endişeliyim.

Günler gecti hala olumlu bir haber yok. Olay İsveç televizyon kanalı TV3’ün ’’Efterlyst’’ programına verildi(Aftonbladet, Experssen City gazetelerinde geniş yer buldu) ama gene değişen, gözüken bir umut ışığı yok Tubay’a dair. Programdan sonra gelen bir kaç haber de isveç polisine Tubay’ı bulmak için yetmedi ve aram hala devam ediyor. Ve Tubay’ın kısa senaryosu böyledir dostlar, yorum sizin…

Kudret Mavi
Tubay Mavi’nin ablası


Hiç yorum yok: