AMORAL.MLL.FI.

15 Mart 2008 Cumartesi

Üç cinayet bir gerçek

Üç cinayet bir gerçek

Cizre'den bir avukat, İzmir'deki meslektaşını arar:

''Onlarca silahlı adamın peşinde olduğu çok çaresiz bir kadını sana gönderiyorum. Onu kısa süreliğine evinde saklar mısın?'' der.

İzmir'deki bayan avukat sınıf arkadaşının bu ricasını kırmaz. Cizre'li S.A'yı kanatları altına almaya karar verir.

Hikaye böyle başlar...

S.A. otobüsün bagaj bölümüne kilitlenerek 18 saat süren meşakkatli bir yolculuk sonucu İzmir'e ulaşır.

Üzerinde kimliği yoktur. Çünkü kimliği hiç olmamıştır.

Tek kelime Türkçe bilmemektedir. Çünkü hiç okula gitmemiştir.

Üstelik 5 aylıkta hamiledir.

Yaşamında ilk kez Cizre'nin dışına çıkan bu çaresiz kadın, kendini İzmir'in orta yerinde bulmuştur.

İşin zor taraflarından biriside S.A'la yardımsever avukatla arasında dil sorunu vardır.

Ve İzmir'in gülümseyen yüzüne yakışan bir operasyon başlar.

Bir Avukat, bir öğretmen, bir psikolog, bir doktor, bir sosyal hizmet uzmanı ve beş altın kalpli kadın S.A'yı yeni baştan yaratmaya karar verirler.

S.A. kadın sığınma evine korumaya verilir.

Orada sadece barınacaktır. Başta okuma yazma olmak üzere onlarca aktivitenin içine dahil edilecektir.

Bundan sonrasını S.A'dan dinleyelim;

''Avukat hanım otobüs bagajından çıktıktan sonraki halimi gördüğünde, dakikalarca ağlamıştı. İlk işleri elime kalem defter tutuşturmaları olmuştu.

Çabuk öğreniyorsun, hemen algılıyorsun diyorlardı. Sadece okuma yazmayı öğrenmedim. Belediyenin açtığı kurslara da katılıyordum. Bir pastanede iş buldular. Kimlik çıkarmak için üç ay uğraştıklarını biliyorum. İlk pembe cüzdanım verildiğinde çok mutlu olmuştum. Okuma yazmayı üç ayda öğrendim. Psikolojik yardım gördüm.

Şimdi bir ailem var. Bu güzel yürekli kardeşlerim sayesinde ayakta durmayı öğrendim.''

S.A'yla uzun uzun bizzat görüştüm. Tarih, yer ve isim yazmadım. Çünkü can güvenliğini tehlikeye atabilirim.

Gerçekten dimdik ayakta duruyor.

Ve tüm insanlığa ''ayağa kalkın'' diyor.

İZMİR'DE BİR GÜNDE ÜÇ KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Cizre'li S.A. töre cinayetinden kurtarıldı.

İzmir'in orta yerinde Tülay Görsoy ile Münire Yılmaz ise eşleri tarafından öldürüldü.

Onların öldürülme sebepleri ile S.A'nın kaçış öyküsü birbiriyle örtüşüyor. ''Namus''

Buca'da yalnız yaşayan 60 yaşındaki Kumru Aslanboğa ise evinde elleri ve ayakları bağlandıktan sonra öldürülmüş. Aynı günde üç kadın cinayeti.

İki gün sonra ise Dünya Kadınlar gününü kutlayacağız...



06.03.2008


http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=145973

Hiç yorum yok: