AMORAL.MLL.FI.

15 Mart 2008 Cumartesi

Kadın: Dünyanın ‘namus’ sicili bozuk


HABER MERKEZİ - Dünyada her yıl 5 binden fazla kadın namus adı altında katlediliyor. Ancak kesin sayısını tespit etmek zor.

Toplum içindeki önyargılar, gelenekler ve utanç kadının maruz kaldığı uygulamaları konuşması önünde engel oluşturuyor. Namus cinayetlerinin çoğunluğu, Afganistan, Bangladeş, Mısır, Hindistan, Kürdistan, İran, İsrail, Türkiye, Filistin, Ürdün, Lübnan, Nijerya, Pakistan, Peru gibi ülkelerde yaşanıyor.

Namus cinayetleri, kanayan bir yara. Birçok ülkede kadınlar namus adı altında katlediliyor ve toplum sessiz, yasalar etkisiz kalıyor. Dünya genelinde BM rakamlarına göre her yıl 5 bini aşkın kadın namus cinayetlerinin kurbanı oluyor. Ancak gerçek rakamların daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Zira kadınlar gördükleri baskı, katı gelenekler ve utançtan dolayı yaşadıklarını gizlemeyi tercih ediyor.

Afganistan, Bangladeş, Mısır, Hindistan, Kürdistan, İran, İsrail, Türkiye, Filistin, Ürdün, Lübnan, Nijerya, Pakistan, Peru ve Brezilya gibi ülkelerde kadınlar genellikle bu tür cinayetlerin kurbanı oluyor. Ancak çoğunlukla Müslüman ülkelerde namus cinayetleri işleniyor. Birçok Müslüman yönetici İslamiyet’te bu tür uygulamaların olmadığını söylese ve kınasa da cinayetler aralıksız sürüyor.

Türkiye: Türkiye'de 2000-2005 yılları arasında 1091 töre cinayeti işlendi. Bu cinayetlerin yüzde 17'si ve yüzde 19’u güney ve doğu olmak üzere Kürt bölgelerinde yaşandı. Resmi rakamlara göre, son beş yılda töre ve namus cinayetlerine ilişkin olaylar şöyle: Ankara no, İstanbul 101, Diyarbakır 50, Şanlıurfa 17, Van 18, Tokat 19, Samsun 17. 2000-2006 arasında kayda geçen 1091 töre ve namus cinayetinde 1190 kadın öldürüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü töre cinayetleri kayıtlarına göre, 2000'de 18, 2001'de 19, 2002'de 16, 2003'te 24, 2004'te 17, 2005'te 24 ve 2006'da 25 kadın töre cinayetinde öldürüldü. Aynı sürede intihar eden kadın sayısı da 5375 oldu. Bu rakamlar Türkiye'de, her gün 1 kadının töre/namus gerekçesiyle öldürüldüğünü, ayrıca ailelerine teslim edilen kadınların da çoğunlukta öldürüldüğünü gösteriyor.

Irak: Irak Kadın Özgürlüğü Örgütü yayınladığı bir raporda çoğunluğu Güney Kürdistan’da olmak üzere Irak’ta her ay 30’dan fazla kadın namus cinayetine kurban gittiğini kaydetti. Irak’ta kadın durumunun Ebu Garib cezaevi utancından çok daha büyük bir utanç olduğunun altı çizildi.

Federal Kürdistan: Bölge hükümeti resmi rakamlarına göre son dört ay içinde 27 kadın namus cinayeti kurbanı oldu. Bu cinayetlerin 10’u Hewler, 11’i Duhok ve 6’sı Süleymaniye’de gerçekleşti. Cinayetlerin yanı sıra kadına yönelik şiddet de devam ediyor. Yine son dört ay içinde hükümet verilerine göre 97 kadın kendini yakararak intihar teşebbüsünde bulundu. 2005 yılında ise 289 kadın intihar etti çünkü sorunları karşısında hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. 2006 yılında bu sayı 533'e ulaştı. Ocak ve Mart 2007 arasında BM'ye Hewler, Duhok, Süleymaniye ve Selahaddin eyaletlerinden 40 namus cinayeti vakası intikal etti. Bu ölümler resmi kayıtlara evlerinde ''kaza sonucu yanma'' veya aile bireyleri tarafından ''namusunu kirlettiği'' gerekçesiyle öldürüldüğü şeklinde işlendi.

İran:Bu ülkede işlenen namus cinayetlerine ilişkin resmi istatistiklere ulaşmak zor. Ancak kadınlar günlük olarak hem toplumsal hem de rejimin baskılarına maruz kalıyor. Sadece 2006 yılında 8 kadın taşlandı veya infaz edildi. Kadın intiharları da en fazla İran Kürdistan’ında yaşanıyor. Çoğunluğu bedenini ateşe vermek suretiyle yaşamına son verirken, birçok kadın cinayetine de intihar veya kaza süsü veriliyor. 580 bin nüfuslu İlam eyaletinde her yıl 430’u aşkın intihar vakası gerçekleşiyor. Bölgede hemen her gün kadın intiharlarına ilişkin haberler geliyor. Ancak bu konuda ciddi bir araştırma bulunmuyor.

Pakistan:Yüzlerce kadın ve genç kız her yıl benzer cinayetlerin kurbanı oluyor. Toplum ve yetkili makamlar namus cinayetleri karşısında harekete geçmiyor. Nisan 2000’de Devlet Başkanı Pervez Müşerref bu tür cinayetlerin dinle alakası olmadığı ve namus adı adlında cinayet işleyenlerin de katil muamelesi göreceğini açıkladı. Ama pratikte korkunç kadın cinayetleri devam etti. 2002 yılında bu ülkede 372 kadın namus gerekçesiyle katledildi.

Filistin:İstatistikler Filistin’de de namus cinayetlerinin yoğun olarak yaşandığını gösteriyor. 1990-1999 yılları arasında Filistin’de 64 kadın namus cinayetine kurban gitti. Filistin Kadın Sorunları Bakanlığı'na göre, 2005 yılında namus gerekçesiyle öldürülen genç kız ve kadınların sayısı 20 oldu.

Ürdün: 1997 yılında bu ülkede binlerce kadın namus gerekçesiyle aileleri tarafından katledildi. O tarihten beri ülkede cinayetler azaldı zira Kraliyet ailesi açık bir şekilde bu cinayetleri kınadı. Bu ülkede resmi rakamlara göre yılda ortalama 23 kadın namus cinayeti kurbanı oluyor.

Lübnan:Mahkemeler namus cinayeti failleri karşısında hoşgörülü davranıyor.Lübnan’da 1995 ve 1998 yılları arasında 36 kadın namus gerekçesiyle katledildi. Suçlular genellikle 18 yaşın altındakilerden oluşuyor ve toplum tarafından kahraman olarak görülüyor.

Bangladeş: 1999-2001 arasında 775 kişi kadın katledildi. Sıklıkla gösterilen gerekçe ise önceden cinsel ilişkiyi reddetmesi veya bir evlilik teklifini reddetmesi olarak dikkat çekiyor.

Yemen:1997 yılında en az 400 namus cinayeti işlendi.

Mısır: Bu ülkede de 1997’dan en az 52 namus cinayeti işlenirken

Öte yandan Meksika'nın Ciudad Jurez şehrinde son 11 yılda 300'den fazla kadın öldürüldü. Guatemala'da 2000-2004 yılları arasında 500 kadın öldürüldü. Peru'daki durum da vahim: Öldürülen kişinin kadın olması nedeniyle öldürülmesini tanımlamak için 'femicide-kadın cinayeti' terimi kullanılmaya başlandı. Kamboçya’da üç yıl içerisinde sadakatsizlik yaptığı iddiasıyla 43 kadın eşi veya aile bireyleri tarafından asitli saldırıya uğradı.

CİNAYET YÖNTEMLERİ

Namus cinayetleri farklı metotlarla işleniyor. Pakistan’ın Sind bölgesinde toplumun suç ortaklığı ile bir kadın veya erkek balta ile katlediliyor. Pencap’ta cinayetler genellikle silahla işleniyor. Vakaların çoğunluğunda cinayet, kadının kocası, babası veya kardeşi tarafından işleniyor. Bazen aşiret kararları ile cinayet gerçekleşiyor. Kurbanlar küçük bir kız veya büyük anne olabiliyor. Çoğunlukla sadece “yasadışı” ilişki gibi iddialarla bu cinayetlere gerekçelendiriliyor. Kadının suçlamalar karşısında ifadelerine başvurulmadığı gibi bunun pek yararı da olmuyor. Bir çok bölgede namus cinayetleri, kaza veya intihar süsü verilerek gizleniyor.

Batı ülkelerinde ise namus cinayetlerinin çoğunluğu göçmen toplumlar arasında yaşanıyor. Çok sayıda kadın yaşadıkları Avrupa’da izole oluyor, bulunduğu ülkenin dilini bilmiyor ve her tür şiddete maruz kalabiliyor. Yine birçoğu hukuksal yardımdan yararlanamıyor ve haklarını tanımıyor. Sınırdışı tehditleri bu sorunu biraz daha karmaşık hale getiriyor.

AVRUPA’DAKİ CİNAYETLER

Almanya: 11 Kasım 1999’da 34 yaşındaki bir Kürt başka bir Kürt aileden 7 bireyi öldürdükten sonra polisin gözleri önünde kendini de öldürdü. Alman Polisi kayıtlarına göre son 10 yılda ülkede 55 genç kız namus cinayetine kurban gitti. Yüzde 70'i Türk 3.3 milyon Müslüman nüfusta görülen namus cinayeti ve zorla evlilik vakaları Alman hükümetini de harekete geçirdi. Almanya'da 2005 yılında kardeşleri tarafından öldürülen Hatun Sürücü adına kurulan 'Hatun und Can' kadınlara yardım derneği, geçtiğimiz şubat ayından bu yana tam 75 kadını zorla evlilikten kurtardı.

İsveç:Özellikle buradaki Kürt toplumu arasındaki geleneklerin bir kızın yabancı biriyle çıkması önündeki engelleri entegrasyonu da etkiliyor. Ocak 2002’de Uppsala’da göçmen bir Kürt kızı Fadime Şahindal’ı, bir İsveçli ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle öldürdü. 1999 yılında da 19 yaşındaki bir genç kız ailesi ile birlikte gittiği Güney Kürdistan’da bir kişi ile evlenmeyi reddettiği için amcası tarafından öldürüldü.

Fransa: 16 yaşındaki Sezen Yüksel, 24 Eylül 2006 günü Paris’te yapılan düğün gecesi eşi ve aynı zamanda dayısının oğlu 24 yaşındaki Saim Demirhan tarafından korkunç bir şekilde boğularak öldürüldü. Demirhan, Sezen'in ailesini arayarak, genç kızı öldürdüğünü söyleyerek suçunu itiraf etti. Ailenin harekete geçmesi üzerine genç kızın cesedi polisin eve yaptığı baskında bulundu.

Belçika: 20 yaşındaki Saida Sheikh 22 Ekim 2007 tarihinde kardeşi Mustafa tarafından Charleroi yakınındaki evleri önünde öldürüldü. Saida, evden kaçmıştı çünkü Pakistanlı biriyle zorla evlendirilmek isteniyordu. 2 Ekim günü başkent Brüksel’in 19 komününden biri olan Berchem-Sainte-Agathe’de 29 yaşındaki Natalin Saliba isimli Qamışlolu kadın üç kurşunla öldürüldü. Şüpheler Türkiyeli eski kocasını gösteriyordu.

İngiltere: Son beş yıl içinde bu ülkede namus gerekçesiyle en az 20 cinayet işlendi.

ABD: Mart 1993’de Missouri Yüksek Mahkemesi Brezilyalı Katolik bir anne ve Filistinli bir kocayı 16 yaşındaki kızlarını öldürdükleri gerekçesiyle mahkum etti. Afrikalılarla çıktığı gerekçesiyle genç kızı annesi tutmuş babası da en az 16 kez bıçaklamıştı. 1992 yılında Lubaina Bhatti, Nawaz Bhatti ile zorlan evlendirilmek istendi. Birkaç yıl sonra Lubaina eşini kendisine sürekli şiddet uygulamakla suçladı ancak dava açmadı, 1999 Şubat’ında boşandı. 11 Eylük 1999’da ise Nawaz Bhatti, Lubaina’ya, kız kardeşini, babası ve yeğenini öldürdü.

Hollanda: Bir buçuk yıldır eşinden ayrı yaşayan ve resmi olarak 1 ay önce boşandığı öğrenilen 24 yaşındaki Hukuk öğrencisi Zeynep Boral, 25 Haziran 2007 tarihinde Alkmaar istasyonunda eşi Serdar Boral tarafından silahla öldürüldü. 28 yaşındaki Serdar Boral, eski eşini öldürdükten birkaç dakika sonra kafasına kurşun sıkarak intihar etti. Hollanda kamuoyunda geniş yankı bulan cinayet, ülkede namus cinayetlerinin gündeme oturmasına neden oldu. Boral cinayetinden bir hafta önce, 38 yaşındaki Faslı bir kadın çocukları önünde eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Ailesi tarafından kaçırılan 22 yaşındaki Pakistanlı bir kız da Amsterdam polisi tarafından son anda kurtarıldı. 17 yaşında hamile kalması üzerine evden kaçan Güney Kürdistanlı bir Kürt kadının dramını anlamayan yardım kuruluşları ise kadını tekrar canına kıymak isteyen ailesine teslim ettiler.

..

Gönderen: rojin0621 Tarih: 02.12.2007, 10:38:08

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: